3 Ekim 2007 Çarşamba

Basında F.Bahçe yankıları

Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'nda yapılan maçta Fenerbahçe, deplasmanda Rus rakibi CSKA Moskova ile 2-2 berabere kaldı.Basında çıkan yorumlar şöyle;

AHMET ÇAKAR: F.BAHÇE'YE YAZIK OLDU (SABAH)

Fenerbahçe, dün gece pekala kazanabilir ve birçok şeyi sağlama alarak İstanbul'a dönebilirdi. Aslında Moskova'da alınan bir puan da iyi sonuç. Ama oyun geneline baktığımızda Fenerbahçe kesinlikle kazanmayı haketti.

Maç boyunca Fenerbahçe'yi her hattıyla CSKA Moskova'dan üstün bulduk. Özellikle Alex yavaş yavaş Avrupa maçlarında da Alex olduğunu ispat etmeye başladı. Deniz biraz aksasa da Aurelio önemli işler yaptı. Defans yukarıda belirttiğimiz 5 dakika dışında kusursuz oynadı.

Özellikle son yarım saatte yapılan ortalara Fenerbahçe'nin bir kafa vuramayışı ise boylu, hava hakimiyeti iyi, kuvvetli bir santrfora ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

GÜRCAN BİLGİÇ: F.BAHÇE TERFİ ETTİ (SABAH)

Maçın dört golü de kişisel hatalardan geldi. Ama bu maça akıtılan alın terini hiçbir şey küçültemez. Bu beraberlik gruptan çıkma yolunda çok önemliydi. Kazanılsaydı, her şey daha pembe olacaktı. Fakat bu takımın neler yapacağını gördükten sonra, grupta kalan maçlardaki hesapları artık başka takımların düşünmesi gerekiyor. Fenerbahçe artık grubun hesap yapanıdır, çare arayanı değil.

Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nin önemli bir figürü olacağını gösterdi. Şimdi sıra Zico veya yönetimde. Bu görüntü Kezman'ı kabul etmiyor. Oyuncu kazanmak önemli ama neler kaybedeceklerini de düşünsünler.

ÖMER ÜRÜNDÜL: HAK EDİLEN PUAN (SABAH)

Fenerbahçe dün gece Moskova deplasmanında aldığı bir puanla grupta çok önemli bir avantaj elde etti. Maça tempolu ve organize başlayan, iki çok tehlikeli forvete sahip CSKA Moskova karşısında, Fenerbahçe'nin en büyük güvencesi, deneyimli oyuncularıyla oluşturulacak alan daraltan savunma kurgusu ile kontrollü anlayıştı. Aynı Anderlecht deplasmanı gibi pozisyonsuz erken sürpriz bir gol gelince moral motivasyon ve direnç yükseldi.

Fenerbahçe'nin en büyük sıkıntısı Kezman'dı. Kezman dün gece de hiç birşey yapmadı, takımını bir kişi eksik oynattı. Zico santrfor olarak Semih'i bu takımda oynatmayı istemiyor ama Colin Kazım var.

CSKA Moskova'nın 9 numaları santrforu Vagner Love'yi izledikten sonra Fenerbahçe'nin Kezman'la Avrupa kulvarında bu neticeleri alması gerçekten büyük başarı. Alman hakem mükemmel maç yönetti.

SELÇUK YULA: ALTIN DEĞERİNDE! (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe, Avrupa'da nasıl oynanması gerektiğini öğrenmiş. Bu da önümüzdeki maçlar için bize güven veriyor. Kolay değil. İkinci yarı başladıktan sonra 6 dakika içinde anormal hatalarla iki gol yiyen bir Türk takımının kendini toparlamasının çok zor hatta imkânsız olduğunu geçmiş yıllardaki tecrübelerimizle biliyoruz.

Fenerbahçe her Avrupa maçı gibi alan daraltarak, rakibe fazla boş saha bırakmayarak ortaya koyduğu presle başa baş mücadelesini verdi. Çok erken bir gol bulup da öne geçti. Maç ortada dediğimiz anlarda da CSKA'nın biraz daha etkili ataklarını gözlemledik. Bunun nedeni de rakibin forvetinde görev yapan futbolcuların çok çabuk olmaları, boş sahalara bol koşu yapmaları ve de teknik özelliklerinin yüksekliğiydi. İşte bu şartlar altında Lugano ve Edu'nun zor durumda kalacakları aşikârdı. Öyle de oldu. Zico yaptığı son derece doğru hamlelerle maçı çeviren adam oldu. Sonuçta Fenerbahçe, aldığı bu altın değerinde yoluna devam ediyor.

NECATİ BİLGİÇ: YAZIK OLDU (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda oynadığı ikinci maçında CSKA Moskova karşısında özellikle ikinci yarıda çok üstün bir futbol oynamasına rağmen Brezilyalı milli oyuncusu Edu'nun beklenmeyen hatalarıyla galibiyetten oldu. Ama kazanılan 1 puan da CSKA önünde avantajlı bir duruma yükselmemizi sağladı.

Dünkü maçın sönük yıldızı ama kritik gollerin başarılı oyuncusu Deivid şahane bir vuruşla Fenerbahçe'ye puan kazandıran beraberlik golünü attı. Maçın Alman hakemi genelde başarılı bir yönetim gösterirken Aurelio ve Kazım'a yapılan sertliklerde sarı kartını göstermeyerek hata yaptı.

ERMAN TOROĞLU: BALIK KAÇTI (HÜRRİYET)

Yabancı yabancı diyorsun, al sana yabancı. Hem de futbola yabancı. Rakibinde fazla bir şey yok. Bir de gol bulmuşsun, adamın seyircisi de doğru dürüst yok.

Zico, Avrupa'da bu maçı da kaybetmedi. Ama Zico hala takım içindeki futbol rekabetini ateşleyemediği için suçludur. Dünkü maçta hangi futbolcu olursa olsun, eğer risk alıp değişiklikler yapabilseydi, -Bu 10. dakikada da olabilir, 50. dakikada da- bu CSKA Moskova burada geçilirdi.

Çünkü CSKA dün gece takımı, teknik adamı hatta seyircisi de dahil şaşkındı. Balık kaçtı. Ama Zico herhalde heyecanı seviyor. Önündeki maçlara bıraktı. Şu bir gerçek, Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak futbolcular kaliteli olacak. Her yabancıya saldırırsan, dün geceki gibi olursun.

CAN BARTU: İKİ HATA (HÜRRİYET)

İkinci yarıya bakıyoruz... 49 ve 53. dakikalarda Edu sahneye çıktı. Bir geri pası, yavaş... Rakip geldi, golü attı. Bir de panaltı... Oldu sana CSKA lehine 2-1. Böyle iki hatayı, Şampiyonlar Ligi'nde oynayan bir takım, bunları yapan oyuncu Brezilyalı ve son maçında milli takımının kadrosuna girmiş, yöneticilerin dediğine göre Milan'ın istediği bir futbolcu olabilir mi? Penaltı hadi tamam da, o geri pası olacak iş değildi.

Fenerbahçe özellikle ikinci yarıda olumlu oynadı. İki hata oldu, ama en güzel şey moralleri bozulmadı. 2-1 geriye düşen takımın morali bozulur, oyundan kopar, ancak sarı lacivertliler mücadele güçlerini daha da artırıp yüklendiler. Sonuç olarak Fenerbahçe kazanabileceği bir maçı berabere kapadı. Aslında dönüp bakıyorsun, bir yerde de istediğini aldı.

RIDVAN DİLMEN: ALKIŞLAR (MİLLİYET)

Fenerbahçe yense de yenilse de ortaya koyduğu bu oyunla her zaman alkışlanır. Sonuçta bir puan çok iyidir

Fenerbahçe maçı kaybetse de alkışlayacaktık. Baştan onu bir söyleyeyim. Inter maçıyla başlayan çıkış, zaten Moskova'ya Fenerbahçe fit durumda götürmüştü. Fizik düzelmiş, sahanın her bölgesinde pres yapabilecek duruma gelmişler.

Rakip CSKA, Anderlecht'in bir gömlek daha iyisi. Çabuk ve kaliteli forvetleri var. Ama daha çok geniş alan oyuncuları. Yani Fenerbahçe kendi ceza sahası civarında iyi savunma yaptığı için yüksek toplarda tehlike yaşamayacağı belliydi. Penaltı veya araya yapılan koşular tehlike yaratabilirdi. Maalesef de öyle oldu.

MEHMET DEMİRKOL: MUHTEŞEM ÜZÜNTÜ (MİLLİYET)

Yenik duruma düşmelerine rağmen oyuna dönmeyi bildiler, pozisyonlar da buldular. Her şeyi denediler. Neticede galibiyet kaçtı, üzüldük

Mükemmel bir saha yerleşimi. Asla rakibini tek adamla bırakmayan bir kademe anlayışı. Fenerbahçe kendisini aşan bir konsantrasyonla ilk 45 dakikayı tamamladı. Bu başarılı alan oyunu çok iyi santrfora sahip olan CSKA'yı ilk yarıda kaleye isabet eden şutu olmayan bir takım yaptı.

İki takımda 6'şardan 12, yani sahaya çıkan 36 oyuncunun üçte birinin Brezilyalı olduğu bu Doğu Avrupa derbisinde Fenerbahçe adına eksik olan ilerde top tutabilen, ara sıra da olsa atılan toplara koşabilecek bir santrfordu. Misal CSKA'lıların elinde olanlardan bir tane. Love olmasa da Jo iş görür. Maalesef Kezman yine olmadı. Ama bu bir haber değil ki! Ve fazla olan da Roberto Carlos. Hiçbir şey yapmadığında dahi bir soğutucu olarak Şampiyonlar Ligi'nin 'üstad'ı olduğunu yine kanıtladı.

Hiç yorum yok: